10 Haziran 2007 Pazar

Otomotiv Lojistik Konferansı

Otomotiv ve lojistik sektörünün ortak geleceği, İstanbul'da düzenlenen ' Otomotiv Lojistiği İş Konferansı 2007 de ele alınacak. Borusan Lojistik’in ana sponsor olduğu, Logistic Institute Turkey, (L.I.T.) tarafından düzenlenen konferans, 12 Haziran 2007 tarihinde, İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek.

Otomotiv sektörü ve sektöre lojistik hizmet veren firmaların yöneticileri, akademik dünyadan çok sayıda önemli konuşmacı, Otomotiv Lojistiği İş Konferansı 'nda bir araya gelecek. Otomotiv sektörü alternatif taşıma modelleri ve hizmetleri hakkında bilgi aktarmak ve almak, otomotiv lojistiğinin sorunları, çözüm önerileri ve alternatif taşıma modellerini tartışmak üzere gerçekleştirilecek konferans; saat 13.00’da, Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç’in de yer alacağı açılış konuşmaları ile başlayacak.

Otomotiv sektöründe Limanlarının önemi ve Türk Limanlarının geleceği, Otomotiv lojistiğinde alternatif taşıma sistemleri, Otomotivde ithalat lojistiği ve ihtiyaçları oturumlarında Borusan Lojistik deneyimlerini ve geleceğe yönelik yatırımlarını sektörün önde gelen liderleri ile paylaşacak.

Borusan Lojistik’in ana sponsorluğunu üstlendiği konferansa; OSD Otomotiv Sanayi Derneği, ODD Otomotiv Distribütörleri Derneği, OYDER Yetkili Otomotiv Satıcıları Derneği ve TAYSAD Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği de destek veriyor.

Borusan Lojistik Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Dölen, Otomotiv Lojistiği iş Konferansı 2007 ile ilgili olarak ; “Lojistik sektörünün geldiği noktayı ifade etmenin en kolay yolu otomotiv sektörünün son yedi yılda kat ettiği mesafeye bakarak anlatmak. 2000 yılında 380.000 adet üretim yapmış olan Türk Otomotiv Sanayi, 2007 yılının ilk üç ayında 247,000 adet üretim gerçekleştirmiştir. 2007 yılını 1.000.000 adet üretimi aşarak kapatacaktır.” diyerek sözlerine şöyle devam etti;

“Bu sektöre hizmet etmekte olan lojistik firmalarının da aynı büyümeyi yaşadığını söylemek şaşırtıcı olmayacaktır. Borusan Lojistik olarak otomotiv sektörüne en fazla sayıda farklı hizmeti tek elden sunabilmekteyiz. Otomotiv sektörünün Inbound lojistik ihtiyaçlarında liman hizmetleri, gümrükleme hizmetleri, depolama ve kara nakliye hizmetleri, milkrun hizmetleri verirken, Outbound lojistik ihtiyaçlarında dorseli araçlarla taşıma, özel araç vagonları ile trenyolu taşıması, bitmiş araç stoklama hizmetleri ve PDI hizmetleri, ihracat liman hizmetleri ve roro taşımaları alanlarında farklı müşterilerimize, farklı kapsamlarda hizmet vermekteyiz.

Büyüme anlamında potansiyeli en yüksek sektörlerden biri olan otomotiv sektörünün lojistik ihtiyaçlarının verimli ve rekabetçi fiyatlarla gerçekleştirilmesi ülkemiz için de çok önemlidir.


Borusan Lojistik Hakkında

Bir Borusan Holding kuruluşu olan Borusan Lojistik 1973 yılında öncelikle grup şirketlerine hizmet vermek amacıyla kuruldu. Deneyim ve bilgi birikimini grup dışı firmalara da sunmak için 2000 yılında yeniden yapılanan kuruluş, bu süreçte entegre lojistik hizmet sağlayıcısı olarak kendini konumlandırdı.

Borusan Lojistik, dünyada sadece 10 lojistik firması tarafından uygulanan 6 Sigma metodolojisini Türkiye'de uygulayan tek lojistik firması olma özelliğini de taşıyor. Şirketin İstanbul Anadolu Yakası, İstanbul Avrupa Yakası, İzmir, Bursa, Ankara, Adana, Ereğli'de Bölge Müdürlükleri bulunuyor. Gemlik Limanı, Gebze Lojistik Merkezi, Köseköy Araç Lojistik Merkezi, Mersin Antreposu, İzmir, Adana, Ankara, Erzincan, G.Antep, Konya, Bolu, Eskişehir ve Bursa'daki depo ve aktarma merkezleri ile Borusan Lojistik tüm Türkiye'ye hizmet veriyor. Gümrüklü ve gümrüksüz çok kullanıcılı depoları, müşteriye özel depoları, aktarma merkezleri, 240.000 açık alanda araç depolama ve PDI merkezi ile 164.000 m²'yi aşan kapalı depoları ile hizmet veren Borusan Lojistik sektörünün öncü 3PL hizmet sağlayıcılarındandır.

Borusan Lojistik'in iştiraki Borusan International Dubai, Cezayir ve İran'da 2007 yılı başından itibaren hizmete girdi. Böylelikle Borusan Lojistik, bölgesel bir güç olma yönünde önemli bir adım attı.

Ses Hastalıkları Tedavisinde Lazer

Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Bölüm Şefi Doç. Dr. N. Tan Ergin; medikal tedavi ile başarı sağlanamayan ses hastalıklarının, lazer ile tedavi edilebileceğini açıklıyor:

Profesyonel iş yaşamında yoğun olarak sesini kullanan; ses sanatçıları, öğretmenler, call center çalışanları, sürekli olarak iş konuşmaları yapan ve konferans veren kişilerde ses hastalıklarına sıklıkla rastlanabiliyor.

Risk taşıyan kişilerin sigara kullanmaları, kronik üst solunum yolları enfeksiyonu ile reflü hastası olmaları halinde; ses hastalıkları daha belirgin görülüyor. Ses sorunlarına yol açan; kimyasal madde, boya veya tebeşir tozu gibi etkenler de boğaz ve ses tellerini irite (tahriş) ediyor. Özellikle yüksek tondaki uzun süreli konuşmalar, ses tellerinde şişmeye (ödem) ve küçük kanamalara yol açıyor.

Ses tellerinde gelişmiş olan; nodül, polip, kist, granülom ve yapışıklık gibi rahatsızlıklar ile ses tellerinin felçlerinde lazer tedavisinden yararlanılıyor. Ses kısıklığı, öksürük, boğazda yabancı cisim hissi şikâyeti ile belirmekle birlikte; hayatî tehlike arz eden gırtlak kanserleri de ses tellerinde ortaya çıkan hastalıklar arasında yer alıyor. Erken dönem gırtlak kanserinin tedavisinde de etkin bir yöntem olarak kullanılıyor.

Müdahalenin ses teline zarar vermeden yapılabilmesine olanak veren lazer yönteminde; hastaların operasyon sonrası, hastaneye yatmaları gerekmiyor. Beslenme açısından da bir kısıtlamanın bulunmadığı bu operasyonların sonrasındaki birkaç gün sesin kullanımına dikkat etmek uzun, yorucu ve yüksek tonda konuşmalar yapmaktan sakınmak gerekiyor.

Cerrahi müdahalelerin gerekebileceği ses hastalıkları ile karşılaşmamak için ses kullanımına dikkat edilmesi; uzun süreli konuşmaların yapıldığı durumlarda, zaman zaman konuşmaya kısa aralar verilmesi; su içilmesi gerekiyor. Diğer tüm sağlık problemlerinde olduğu gibi bu tür rahatsızlıklardan korunmak için sigaradan mutlaka uzak durulmalı ve 1 haftayı geçen ses kısıklıklarında, bir uzmana başvurulmalıdır.

Lazer
"Lazer" terimi İngilizce "Light Amplification by Stimulated Emission of Radiaton"ın kısaltması olup; "Uyarılmış Işıma ile Işığın Güçlendirilmesi" anlamını taşıyor.

Günlük hayatımıza compact disc çalar, barkod okuyucuları, alarm cihazları ve pointer gibi araçlarla giren ve giderek daha sık kullanır hale gelen lazer cihazları, uzun bir süreden beri tıpta kullanılıyor.

Dalga boyutları ile birlikte farklı özellikleri olan çeşitli lazer tipleri, kullanım amaçlarına göre seçiliyor. Bazı lazerler tam olarak odaklanma sağladığından, dokuyu keskin bir bistüri gibi kesme; bazıları kanama kontrolü, bazıları ise dokuyu buharlaştırma özelliği taşıyor.

Arçelik'ten İndüksiyonlu Ocak

Her zaman tüketici beklentilerini aşma hedefiyle, yeniliklerin öncüsü olan Arçelik’in çağımızın mutfakları için sunduğu Türkiye’de üretilen ilk indüksiyonlu ankastre ocağı ile, yemek pişirirken el yakma derdi tarih oluyor.
Türkiye’nin ilk ankastre fırını, ankastre ocağı, ankastre bulaşık makinesi, ankastre buzdolabı ve ankastre havalandırma cihazlarının üreticisi Arçelik, geliştirdiği indüksiyonlu ankastre ocak ile en gelişmiş güvenli teknolojiyi mükemmel bir tasarımla birleştirerek mutfağınıza getiriyor.

Tencere tanıma ve odaklama sistemiyle sadece tencerenin konulduğu bölgede enerji oluşturan ve diğer kısımların çalışmasına engel olan indüksiyonlu ocak, hem el yakmadan güvenli yemek pişirmeyi hem de enerji tasarrufu sağlıyor.

Türkiye’nin İnovasyon Lideri Arçelik A.Ş.’nin, Türkiye’de bir ilk olarak piyasaya sunduğu, tencere tanıma sistemi ile az enerji tüketimi sağlayan indüksiyonlu ocak, her göz için 9 farklı sıcaklık ayarı ile tüketicilere maksimum lezzetteki yemekleri, minimum enerji tüketimi ile pişirme imkanı sunuyor. Her ocak gözü için ayarlanabilir saati ve şık tasarımlı dijital göstergesi ile kullanım kolaylığı sağlayan ocak, tüketicilere kalan ısıyı da belirterek hassas ısı ayarı yapma imkanı sağlıyor.

Yeniliklerin öncüsü Arçelik’in tüketicilerin beğenisine sunduğu indüksiyonlu ocak, kullanım kolaylığı ile birlikte sahip olduğu güvenlik sistemleriyle de dikkat çekiyor. Açık unutulduğunda belli bir süre sonra otomatik kapanan ve taşma emniyeti sayesinde kontrol paneli üzerine sıvı taştığında kendini otomatik olarak kapatan ocağın, minikler için çocuk kilidi de mevcut.

Teknoloji harikası Arçelik indüksiyonlu ankastre ocak, güvenlik ile enerji tasarrufunu birleştirirken, inox çerçevesiyle mutfakları şıklığı ile tamamlıyor. Üstelik indüksiyonlu ocaklar 4’lü tencere seti hediyeli.

Ürün Özellikleri:
- El yakmayan ocak
- 4 gözü İndüksiyonlu Ocak
- Dokunmatik kontrollü
- 60 cm. genişlik
- Her ocak gözü için ayarlanabilir Saat
- Her ocak gözü için 9 kademeli sıcaklık ayarı
- Çocuk kilidi
- Otomatik kapanma emniyeti – Ocağınızı açık unutursanız, belirli bir süre sonra ocak kendisini otomatik olarak kapatır.
- Taşma emniyeti – Kontrol paneli üzerine sıvı taşarsa, ocak kendi kendini kapatır.
- Kalan ısı göstergesi
- Hızlı kapatma özelliği
- Hassas güç ayarı yapabilme imkanı
- Ocağınız üzerinde kullanım kolaylığı sağlayan şık tasarımlı dijital gösterge
- Booster
- Tencere tanıma-odaklama sistemi – Sadece tencereyi koyduğunuz yerde enerji oluşur, diğer kısımlar çalışmaz, böylece minimum enerji tüketilir.
- Renk: Inox çerçeveli
- Gireceği Yer Ölçüleri (GxD) : 560x490 mm Ürün Ölçüleri (YxGxD) : 55x580x510 mm

Mezuniyet Şıklığı İçin Bagozza Milano

Bagozza Milano farklı çizgisi ve tasarımlarındaki detayları ile hayatınızın ilk özel anı olan mezuniyet töreninde şıklığınızı tamamlıyor. İtalyan şıklığından ödün vermeden hazırlanan, vücuda oturan ve rahat hareket imkanı sağlayan birbirinden şık takım elbiselerle bu unutulmaz gününüz çok ama çok şık geçecek! Bu özel gecede smokin şıklığını yaşamak isteyenlerdenseniz eğer, orijinal kesimleriyle elit bir zevke hitap eden Bagozza Miano smokinlerini görmenizi tavsiye ediyoruz. Smokin ve takım elbiseler de %100 ipek ve keten kumaşlar kullanılarak yüksek beğeni sahibi erkeklere hitap eden Bagozza, sınırsız konfor ve kalite sunuyor.

Bagozza Miano’da takım elbise tasarımları, koyu renklerin bilinen cazibesini korurken mavi, gri, lacivert, kum rengi gibi renklerle de klasik ve seçkin bir tarz yaratıyor. Takımlar, klasik üç düğmelerin yanı sıra iki düğmeli seçeneklerde sunuluyor. Bazı takım elbise modellerinde pantolonlarda paçalar ve ceketler daralıyor. Fit ve yırtmaçlı ceket alternatifleri hafif daralarak inen pantolonlarla kombinlendiğinde vücuda üçgen görüntüsü vererek sizi mezuniyet gecenizde çok ama çok yakışıklı gösteriyor. Takımları tamamlayan gömleklerin ipeksi kumaş dokusu, çift düğmeli manşetleri farklı bir tarz yaratıyor. Yelek, saten fular, özel yapım kol düğmeleri ve kravat seçenekleri bu özel günde takım elbise şıklığınızı tamamlıyor.

Erkek giyiminde kalitenin simgesi olmaya aday Bagozza Milano; takım elbiseyi İtalyan detaylarıyla yeniden yorumlayan marka , stil sahibi erkeklere seçkin bir tarz sunuyor.


Bagozza Milano Takım Elbise Fiyat Aralığı

Takım Elbise: 790 YTL - 2.450 YTL
Gömlek 107 YTL - 337 YTL
Kravat 107 YTL - 185 YTL
Pantolon 145 YTL - 252 YTL
Ceket 485 YTL - 985 YTL
Kol Düğmesi 107 YTL - 292 YTL
Ayakkabı 485 YTL - 645 YTL
Kemer 146 YTL 245 YTL

Crowne Plaza İstanbul'da Babalar Günü

Crowne Plaza İstanbul, Babalar Günü'ne özel Brunch keyfini eşsiz bahçesi ve deniz manzarası ile birlikte sunuyor. Baca Restaurant'ta Babalar Günü Brunch'ı ile başlayan bu özel güne Crowne Plaza İstanbul'un havuzunda devam edebilirsiniz. Ayrıca Babalar Günü'nde tüm babalara bir bira ikram edilecek.

Yıl içinde tüm özel günleri tüm detayları ile düşünen Crowne Plaza İstanbul, Babalar Günü'nü keyifle geçirmek için güzel bir alternatif. Babalar Günü'ne özel organize edilen Brunch kişi başı 69 YTL + KDV. Babalar Günü'nde tüm babaları Crowne Plaza İstanbul, Baca restauranta davet ediyoruz.

Mezuniyet Şıklığı İçin Flo

Çanta ve ayakkabı uyumu mezuniyet kıyafetinin en önemli detayları arasında yer alıyor. Ayakkabı tutkunlarını baştan çıkartan tasarımlarla hazırlanan Flo koleksiyonu, 1300 ayakkabı çeşidi ve 300’ün üzerinde çanta alternatifi ile rakipsiz bir alışveriş adresi.

Sezonun renkliliği, ayakkabı ve çanta seçeneklerinde de dikkat çekici ağırlıkta.Taşlı, pırıltılı ve yüksek topuklu tasarımlar mezuniyet gecesi iddialı olmayı hedefleyen genç kızlar için ideal alternatifler oluşturuyor. Lame ve dore ve bakır kızıl tasarımların oldukça ağırlıkta olduğu koleksiyon, senenin trendlerini yansıtan modellere yer veriyor. İnce topukların yanı sıra dolgu topuk ve apartman topuklu ayakkabılar bu yazın favorileri arasında. 2007’de de revaçta olan babetler en çılgın tasarımları ile Flo mağazalarında bu özel gece için beğenilerinize sunuluyor. Çiçek ve puantiye desenleri, simli ve taşlı çizgiler, canlı renkler babet tutkunları için çeşit çeşit seçenek oluşturuyor.

Her zaman gençliğin gözdesi olan Flo Ayakkabı Alışveriş Merkezi’nde, taksit avantajıyla alışveriş yapmak artık çok daha rahat. Mezuniyet alışverişlerinizi Flo’ya uğramadan tamamlamayın.

Teknosa’da Haziran Ayı Fırsatları

Türkiye’nin ilk ve en yaygın teknoloji perakendecisi Teknosa, Babalar Günü’nde ve Haziran ayı boyunca tüketicilerine hediyeler, özel indirim fırsatları ve taksit imkanları sunuyor.

Teknosa'da Haziran Ayı Fırsatları

Babalar Günü’ne özel fırsatlar Teknosa mağazalarında

Teknosa Babalar Günü’nde taksit fırsatlarına devam ediyor. Hediye alışverişlerini Teknosa’dan yapanlar; Axess, Bonus ve Shop&Miles kredi kartlarına peşin fiyatına 12 taksit; Maximum, HSBC Advantage ve Card Finans kredi kartlarına peşin fiyatına 6 taksit fırsatlarından yararlanıyor. Teknosa ayrıca Axess ve Bonus kredi kartları ile alışveriş yapanlara, 16 taksit için vade farklı özel fırsatlar sunuyor.

Teknosa, Babalar Günü’ne özel olarak sunduğu özel fiyatlar, indirimli ürünler ve hediyeler ile de tüketicilerini mağazalarına çekiyor:

• Teknosa, HP Pavilion DV6299EA GB171EA dizüstü bilgisayar alanlara, Samsung E250 cep telefonu hediye ediyor.

• Teknosa, babalarına cep telefonu ve cep bilgisayarı hediye etmek isteyenlere kredi kartı ile tek ödemede yüzde 10 indirim fırsatı sunuyor.
• Teknosa, Braun 2874 Cruzer veya Braun 5895 tıraş makinesi alanlara, Toshiba S0160 DVD çalar hediye ediyor.
• Teknosa, fotoğraf makinesi alanlara 2 GB SD kart ve çantayı 19 YTL’ye sunuyor ve 50 adet 10x15 fotoğraf baskısı hediye ediyor.
• Teknosa, Plazma veya LCD TV alanlara askı aparatı ve montaj hizmetini 49 YTL’ye sunuyor. Cam sehpa ise 349 YTL yerine 79 YTL fiyatıyla tüketicileri bekliyor.
• Teknosa, babalarına 32” ve üstü plazma ile LCD TV alanlara, 229 YTL değerinde Philips HQ6707 Cool Skin tıraş makinesi hediye ediyor.
• Motorola’nın en yeni ürünlerinden Motorokr E6, Babalar Günü’ne özel olarak sadece Teknosa mağazalarında satışa sunuluyor.
• Philips 170v7fb LCD monitör 299 YTL fiyatıyla tüketicileri bekliyor.
• Apple markası hariç olmak üzere Teknosa mağazalarında satışa sunulan tüm MP3 çalarlar, toplam 63,90 YTL değerinde Hama Tripod hoparlör ve Hama Şarj cihazı hediyesiyle tüketicilerle buluşuyor.

Philips 50PFP5532 Plazma TV ilk kez Teknosa’da

Philips’in yeni ürünü 50PFP5532 Plazma TV, ilk kez Teknosa’larda tüketicilerle buluşuyor. 127 cm ekranlı, DVBT (dijital karasal) yayın alıcılı, 15000:1 kontrast oranına ve 1300 cd/m2 parlaklık oranına sahip, 1366x768 piksel çözünürlüklü Philips 50PFP5532 Plazma TV, KDV dahil 4999 YTL fiyatı ve en düşük fiyat garantisiyle, evde televizyon keyfinden vazgeçemeyenleri bekliyor.

Asus F3JC183DR Dizüstü Bilgisayar alanlara

Intel Core 2 Duo T5600 işlemcili ve 1,83 GHz işlemci hızına sahip Asus F3JC183DR Dizüstü Bilgisayar; 1024 MB DDR2 667 MHz RAM, 120 GB SATA hard disk ve 1280x800 piksel çözünürlüklü 15,4” WXGA “Color Shine” ultra parlak ekran gibi özelliklerle dikkat çekiyor. Teknosa, Asus F3JC183DR Dizüstü Bilgisayar alanlara taşıma çantası ve 3D Mouse hediye ediyor. KDV hariç 1299 USD fiyatıyla Asus F3JC183DR Dizüstü Bilgisayar, dizüstü bilgisayar almak isteyenleri bekliyor.

Vestel'den Kıbrıs’a 7 Mağaza

Teknolojinin Türkçesi sloganıyla Türkiye’ye ve dünyaya teknolojik ürünler sunan Vestel’in Kıbrıs’ın Lefkoşa, Girne, Gazi Mağusa ve Güzelyurt şehirlerinde açtığı 7 mağazası 6 Haziran’da düzenlenen törenle resmi olarak hizmete girdi. Vestel Lefkoşa Concept Showroom mağazasında yapılan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ferdi Sabit Soyer önderliğinde gerçekleşen açılış törenine Vestel Pazarlama, Vestel CIS ve Ortadoğu Bölgesi Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Levent Hatay ile Vestel Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Eren Ataman da katıldı.

Törende konuşan Levent Hatay, Türkiye içinde ve dışında kararlı ve hızlı atılımlarla büyüyen Vestel’in kendi saat diliminde yer alan komşu ülkelerde Vestel markasıyla var olma stratejisiyle hareket ettiğini ifade ederek “Kıbrıs’ta Türkiye'dekine benzer şekilde bir konsept mağaza ve satış teşkilatını yapılandırıyoruz; Yavru Vatan’da büyüyerek tüketicileri Vestel markasıyla buluşturmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Açılış günü mağazaları ziyaret eden müşteriler, açılışa özel çeşitli indirimlerden faydalanma fırsatı buldukları gibi Vestel City’de üretilen son teknoloji eseri elektronik, beyaz eşya ve bilişim ürünleriyle de tanıştılar.

Lefkoşa, Girne, Gazi Mağusa ve Güzelyurt olmak üzere 4 ayrı şehirde bulunan 7 mağazanın her biri, taşıdıkları farklı özellikler sayesinde Kıbrıs’ın incileri olarak nitelendiriliyor. Tüm mağazalarda, Vestel marka elektronik, bilişim ve beyaz eşya ürünlerinin yanı sıra Vestel güvencesiyle satışa sunulan JVC, Tefal, Moulinex ve Rowenta gibi dünya markalarını da bulmak mümkün.

9 Haziran 2007 Cumartesi

Unilever Fabrikasına Çevre Ödülü

Mercedes-Benz Türk'ün Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile 2004/2005 ders yılında başlattığı "Her Kızımız Bir Yıldız" sosyal sorumluluk projesi tüm hızıyla devam ediyor. Şirketle birlikte projeye destek veren çalışanlar, bayiler ve yan sanayi kuruluşları proje kapsamında burs alan kız öğrencilerle her yıl bir etkinlik çerçevesinde bir araya geliyorlar.

2007 buluşması, 4 Haziran günü Yıldız Kızlarımız Davet Eder başlığı altında Hoşdere Fabrikası'nda gerçekleştirildi. Bursiyer öğrenciler burada izleyicilere çeşitli sunum gösterilerle projenin kendilerine eğitim ve kişisel gelişim alanında neler kattığını görsel olarak aktardılar.

Bu buluşmada Her Kızımız Bir Yıldız Türk Sanat Müziği Korosu'nun verdiği konser büyük beğeni topladı. 7 farklı okuldan seçilen 20 kız öğrenciyle bu ders yılında oluşturulan koro, her hafta Gönül Tuna Kültür Merkezinde biraraya gelerek, hem konser hazırlıklarını sürdürdü, hem de temel müzik eğitimi aldı.

Halen 33 ilden 600 öğrencinin yer aldığı Her Kızımız Bir Yıldız projesi, kısa bir süre önce Türkiye Halkla İlişkiler Derneği – TÜHİD’in 6. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri’nde Kurumsal Sosyal Sorumluluk kategorisi, eğitim dalında en iyi proje ödülüne de layık görüldü.

Praktiker'de Babalar Günü

Praktiker, Babalar Günü için hediye arayan müşterilerine matkaptan çim biçme makinesine, koşu bandından kişisel bakım ürünlerine, bisikletten mangala kadar sayısız alternatif sunuyor.

Evin ustası benim diyen babalara: Darbeli Matkap

Entegre edilmiş beyaz LED ışığı sayesinde karanlık mekanlarda da kusursuz delme yapan “Bosch PSB 500RE Powerlight Darbeli Matkap”, Praktiker’in eve usta getirmeyi sevmeyen babalar için sunduğu bir hediye alternatifi. Haziran ayı boyunca tüm Praktiker mağazalarında 74,99 YTL özel fiyata satılan bu hafif ve kullanışlı matkap, hangi malzeme olursa olsun en yüksek hassasiyetle çalışma imkanı sağlıyor.

Spor yapmayı seven babalara: Koşu Bandı

Praktiker, formda kalmak isteyen babaları uygun fiyatlara sunduğu spor ve sağlık aletleri ile sevindiriyor. Katlanabilen ve tekerlekleri sayesinde kolaylıkla taşınabilen “Dunlop Gamma Koşu Bandı” koşulan süreyi, hızı, eğimi ve mesafeyi gösterirken yakılan kaloriyi de hesaplayabiliyor. Avuç içinden nabız ölçme özelliği de bulunan Dunlop Gamma Koşu Bandı Haziran ayı boyunca Praktiker’lerden 1.099 YTL’ye satın alınabilir.

Saçını kestirmek için evden çıkmak istemeyenlere: Saç Kesme Makinesi

Paslanmaz çelik bıçağı ve ayarlanabilir seviyesi ile saçını kendi kesmek isteyen babalara uygun bir hediye olan “Scarlett Saç Kesme Makinesi”nin tarak, temizleme fırçası ve bakım yağı gibi aksesuarları da bulunuyor. Tüm Praktiker mağazalarında 9,99 YTL’ye satılan bu ürün, küçük bütçeliler için uygun bir hediye alternatifi oluşturuyor.

Praktiker, Haziran ayı boyunca 100 YTL ve üzeri harcamalar için Axess kredi kartına 12 taksit imkanı sağlarken, ilk taksiti Ağustos’a erteliyor. Praktiker ayrıca Bonus, Shop&Miles, World ve Maximum kartlara 6 taksit ve Advantage karta 3 taksit imkanı sunuyor.

Samsung Klimalarda İyi Uykular Modu

Yaz sıcaklarının fazlasıyla hissedildiği bu günlerde imdadımıza yetişen klimalar aynı zamanda sağlık açısından da riskler taşımaya devam ediyor. Klimalar, vücut ısısına göre ayarlanamadığı durumlarda; konsantrasyon bozukluğundan üst solunum yolları hastalıklarına kadar birçok risk oluşturuyor.

Samsung yaz aylarında hem serinlemek hem de sağlıklı bir yaşam için yeni modeli Forte ile bir ilki gerçekleştirdi. Samsung, bu teknoloji için uyku öncesinden uyanma anına kadar geçen süre içinde vücudun optimum ısısı üzerinde uzun süreli çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar sonucu “iyi uykular modu” Samsung Forte modelinde karşımıza çıkıyor. Bu özellik, 3 aşamalı ısı kontrol modeli ile vücut ısısını ayarlayarak uykuya dalış, uyku anı ve uyanma sırasında vücut ısınında oluşabilecek artış ve azalışları denegeleyerek sağlıklı ve derin bir uyku sağlıyor. Bu özellik derin uykuda geçen zamanı diğer klimaların aksine %82 oranında arttırıyor ve böylece vücudun daha sağlıklı dinlenmesini sağlıyor. Bu özellik aynı zamanda çocukların gelişim sürecinde de çok önemli bir işlev üsteniyor. “İyi uykular modu” daha rahat bir uykuya geçiş süreci ile birlikte daha derin uyumayı sağlıyor. Uyanma anında da cildin aşırı terlemesine engel olarak cildin nem dengesinin optimumda kalmasını sağlıyor. Bu özellik aynı zamanda diğer ürünlere göre % 30 oranında elektrik tasarrufu sağllıyor.

Forte modeli 24 saat sağladığı ferahlık hisssinin yansıra ön panelde yer alan mavi zarif çizgi ile şık bir görüntü de sergilemekle kalmıyor aynı zamanda temizlik hissi çağrıştırıyor. Üstelik ön panel rahatlıkla yukarı kaldırılabiliyor bu da klimanın temizliğinde oldukça büyük bir rahatlık sağlıyor.

Özel koku filtresi ile sigara dumanı ya da evcil hayvan kokusu gibi kokuları da rahatlıkla içine çeken modelde, gümüş iyonlarla kaplı filtre ve soğutucu daha sağlıklı ve temiz bir hava yaratmaya olanak sağlıyor.

Üstelik özellikle çok sıcak bölgelerde yaşayanlar için güçlü soğuk hava oluşumunu sağlayan UTR Plus özelliği ayrı bir seçenek olarak sunuluyor. Forte modelinde yine ayrı bir seçenek olarak sunulan smart inverter özelliği de % 50 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Üstelik bu özellik aynı zamanda sessiz çalışma gibi bir avantajı da beraberinde getiriyor.

Daha sağlıklı ve güzel bir güne uyanmak isteyenler için Forte modeli Temmuz ayından itibaren tüm Anadolu Elektronik mağazalarında olacak. Ürünün satış fiyatı : 759 – 1469 YTL arasında değişmektedir.

Arkas, Kristal Yağ'a Ortak Oldu

Arkas, Türkiye’nin ilk ambalajlı üretim yapan zeytinyağı firması ile ortaklığa giderek yeni bir yatırıma imza attı. Yapılan ortak basın toplantısında her iki kurumunda bir çok ortak yönünün bulunmasının böyle bir ortaklığı mümkün kıldığı belirtildi. Ortaklık kararını Kristal Yağları Yönetim Kurulu Başkanvekili Ayhan Baran ile Arkas Holding İcra Kurulu Üyesi ve Mali İşler Grup Başkanı Önder Türkkanı açıkladı.

Ayhan Baran yaptığı konuşmada; Kristal yağlarının 75 yıllık bir kuruluş ve zeytinyağını ambalajlı ve markalı olarak Türkiye’ye tanıtan ilk firma olduğunu belirterek “Anadolu insanı hala vapurlu amblemi ile kristal zeytinyağını büyük bir ilgi ve teveccühle kullanmaktadır ve zeytinyağımıza olan talep her geçen gün artmaktadır” dedi.

Baran, prensiplerinden ve kalitesinden ödün vermeyen ve her geçen gün büyüyen Kristal Yağları’nın bugünden itibaren yine İzmir’in güzide ve öncü kuruluşu Arkas ile ortak olduğunu belirterek, “Arkas kristal yağlarının bazı hissedarlarının hisselerini satın aldı. Bunun içinde bir aile şirketinden yola çıkarak kurumsallaşmış kendi sektöründe öncü ve ortak değerlere sahip olduğumuzu düşündüğümüz Arkas’a teklifi götürdük” dedi.

“Ortaklık bize güç verecek”

Baran sözlerine şöyle devam etti: “Burada önemle belirtmek istediğimiz bir hususta Kristal’in yönetiminde ve çalışma prensiplerinde herhangi bir değişiklik olmadığıdır. Kristal Yağları eskiden olduğu gibi yine aynı şekilde çalışmasını ve varlığını sürdürecektir. Arkas’ın Kristal’e ortak olması bizlere büyük bir güç verecektir”

Baran, Türkiye’de ambalajlı ve marka olarak üç marka bulunduğunu belirterek, “Bunlar, Tariş, Komili ve Kristal’dir. Kristal kendi sektöründe vergi rekortmenidir. Pazar payımız çok yüksektir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bu oran yüzde 90’lara ulaşmaktadır” dedi

Birçok marka tek çatı altında

Arkas Holding İcra Kurulu Üyesi Önder Türkkanı ise ”Arkas için yatırım kararlarında öncelik hangi marka ile yola çıkacağıdır. Dün akşam Karşıyaka’da Arkas Otomotiv’in Ford servis ve showroom’unun açılışında Lucien arkas’ın söylediği bir söz vardı “Bu çatı altında Ford, Koç ve Arkas markaları birarada temsil ediliyor”

Bu sabahta Kristal Markası ile birlikteyiz. Arkas olarak ortak değerleri taşıdığımıza inandığımız markalarla yola çıkmayı tercih ediyoruz” dedi.

Farklı sektörlerde de olsa Arkas ve Kristal’in pek çok ortak yönü olduğunu belirten Türkkanı, her iki markanında sektörünün öncü ve ilklere imza attıklarını belirtti.

Markalar uluslararası, yuvaları İzmir

“Arkas Türkiye’ye ilk konteyneri getiren markadır” diyen Türkkanı, iki markanın da uluslararası markalar olmalarına karşın, İzmir’i yuva olarak görüp, yatırımlarını bu bölgede yoğunlaştırdıklarını söyledi. İki grubun da vergi rekortmeni olduğunu söyleyen Türkkanı, “Ayrıca Kristal, Anadolu’da gemili yağ olarak bilinir. Ambalajının üzerinde gemi resmi vardır. Bu da diğer ortak noktamızdır” dedi.

Türkkanı, “Arkas olarak Türkiyenin gurur duyduğu markalardan biri olan Kristal’e yüzde 49 bir payla ortak olmaktan, bugüne kadar başarı ile bu markayı yücelten mevcut yönetimle birlikte yeni başarılara ulaşacağımız için çok heyecanlı ve mutluyuz” dedi.

Arkas’ın neden Kristal ile farklı bir sektörede yatırım kararı aldığı sorusuna cevap veren Önder Türkkanı; “Arkas Holding bünyesinde alınan yatırım kararlarıyla aile bünyesinde alınan kararları farklıdır ve Kristal’e ortak olan ailedir. Bu kararın alınmasında Zeytinyağı’nın geleceği açık bir ürün olmasının yanında Michaleff ailesine duyulan güven etkili olduğu” dedi.

Yılda 24.000 ton zeytinyağı

Kristal Yağı’ın Yönetim Kurulu halen Noel Micaleff, Ayhan Baran ve İlhan Ziya Sincar‘den oluşuyor. Eylül ayından sonra yapılacak Genel Kurul’da Yönetim Kurulu’na Arkas adına Önder Türkkanı’da katılacak. Yılda 24.000 ton rafine zeytinyağı üretimi bulunan Kristal’in Ayvalık ve İzmir’in Bornova semtinde olmak üzere iki fabrikası bulunuyor. Markalı ve ambalajlı olarak üretiminin % 10’nu ihraç eden Kristal yenilenen Ayvalık Fabrikası’nın ardından önümüzdeki yıl Bornova fabrikasında da tevsi yatırımları yapılacak.

Fon yaratma ve aktif değeri 50 milyon Avro’nun üstünde

Değerlendirme şirketlerinin fon yaratma ve aktif değer olarak Kristal Yağ’a 50 milyon Avro’nun üstünde değer biçtiğini belirten Baran, Marka değeri ve pazar payı hesaba katıldığınıda bu değerin çok yukarılara çıkacağını söyledi. Kristal Yağ’ın ürün kalitesinden asla ödün vermediğini naturel zeytinyağının sadece Körfez Bölgesi ürünlerinden yapılmasının bir kalite ve üretim prensibi olduğunu belirten Ayhan Baran, “Ürünümüzü yok satarız ama kalitesiz ürün satmayız” dedi.

Zeytinyağı sektörünün sorunlarına da değinilen toplantıda, 1950’lerden sonra çok uluslu markaların çiçekyağını çok iyi pazarlamaları, piyasada tahsis ve karışık yağların satışı nedeniyle zeytinyağı tüketiminin azaldığı gündeme getirildi. Tüketicinin bilinçlenmesi ve alınacak yasal önlemlerle zeytinyağının tüketiminin artabileceği belirtildi.

8 Haziran 2007 Cuma

Xerox'tan Bedava Toner Kampanyası

Xerox, ev ve küçük ofislerdeki lazer baskı teknolojileri kullanılmasını artırmaya yönelik düzenlediği çalışmalara yeni bir kampanya ile devam ediyor. Siyah-beyaz fotokopi, yazıcı ve renkli tarayıcı özelliklerine sahip Xerox WorkCentre 3119’u alan müşteriler, mevcut toner haricinde, yaklaşık 87 dolar + KDV değerinde ve 3000 sayfa kapasiteli yedek bir tonere bedava sahip olacaklar. Xerox satış noktalarında uygulanacak olan bu kampanya, 07-30 Haziran 2007 tarihleri arasında geçerli olacak.

Kampanya ile ilgili değerlendirmede bulunan Xerox Ofis Baskı Çözümleri Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk, “Bedava toner kampanyamızla, ev ve ofislerine çok fonksiyonlu bir ürün almayı düşünen ve özellikle de inkjet tabanlı ürünlerden lazer tabanlı teknolojilere geçmek isteyen kişileri teşvik etmek istiyoruz. Bu kampanyadan yararlanacak tüketiciler, Xerox WorkCentre 3119’a çok uygun bir fiyata sahip olacaklar, hem de bedava yedek toner avantajıyla çok uzun bir süre sarf malzemesi masrafı yapmadan ürünlerini kullanabilecekler” dedi.

Fazla yer kaplamayan bir tasarıma sahip Xerox WorkCentre 3119 ile dakikada 18 A4 sayfa çıkış alınabiliyor. İlk sayfa çıkışını 11 saniyede verebilen Xerox WorkCentre 3119, 600 x 600 dpi çözünürlüğünde kaliteli baskı alabiliyor. Ağırlığı 60 ile 120 gram arasındaki kağıtlara baskı alabilen Xerox WorkCentre 3119, 4800 dpi çözünürlüğünde renkli tarama yapıyor. Xerox WorkCentre 3119’un üzerinde yer alan PaperPort SE 10.0 yazılımı ile taranan kağıt dokümanlar Word, Excel, PDF, JPEG ve TIFF gibi formatlara dönüştürülebiliyor. Kağıt dokümanların kolayca dijital ortamda arşivlenmesini sağlayan bu özellik, bilginin kaydedilmesi ve paylaşımını kolaylaştırıyor. Ayrıca kimlik kopyalama özelliğine sahip WorkCentre 3119 ile kimlik kartı veya ehliyet gibi belgelerin her iki tarafı, sayfanın bir yüzüne tek seferde fotokopi çekilebiliyor.

N-up baskı (tek sayfaya çoklu baskı) özelliğine sahip WorkCentre 3119, toner tasarruf modu sayesinde toner kullanım ömrünü yüzde 25 uzatıyor ve baskı maliyetini en aza indiriyor. Kolay kullanılabilir Türkçe ön gösterge paneli ile hem PC hem de Macintosh ortamında çalışabilen Xerox WorkCentre 3119, yüksek hızlı USB 2.0 bağlantısını destekliyor. Xerox WorkCentre 3119, 185 $ +KDV fiyatıyla, Xerox’un ofis grubu distribütörleri Albim, Arena, Datagate aracılığı ve 2 yıl Xerox garantisi ile tüketicilere sunuluyor.

Algida Max Markası 17 Yaşında

Çocukların Aslan Max karakteriyle tanıdığı dondurma markası Algida Max, doğum gününü kutladı. Algida Max’ın doğum günü kutlamasına Türkiye’nin en büyük gezici eğlence parkı Maxland 2007 sahnesini Hepsi Grubu’yla paylaşan Keremcem, Algida Pazarlama Direktörü Şükrü Dinçer, Algida Max Marka Müdürü Leyal Eskin Yılmaz ve gazeteciler katıldı. Aslan Max’ın hiç büyümediğini vurgulayan Algida yetkilileri, Max markasının ise 17 yılı geride bıraktığını anlattılar.

Çocukluğuma geri döndüm

7 Haziran’da, GMall Lounge’da düzenlenen kutlamada Algida yetkilileri doğum günü pastasını şarkıcı Keremcem ve Aslan Max maskotuyla birlikte kestiler. Yoğun programları nedeniyle kutlamaya katılamayan Hepsi Grubu üyeleri ise görüntüleriyle davetlileri selamladılar. “Çocukluğuma geri döndüm” yazılı Aslan Max tişörtleri giyerek kamera karşısına geçen Hepsi Grubu üyelerinin “İyi ki doğdun Aslan Max” dilekleri ve önceki yıllarda Aslan Max’la birlikte yaptıkları dansın görüntüleri kutlamaya katılanları neşelendirdi.

Bir kuşak Max’la büyüdü

Gazetecilere Algida hakkında bilgiler aktaran Algida Pazarlama Direktörü Şükrü Dinçer, Max’ın 17 yıllık serüvenini aktarırken, Algida Max Marka Müdürü Leyal Eskin Yılmaz da Türkiye’nin en büyük gezici eğlence parkı Maxland hakkında bilgileri paylaştı.

Algida Pazarlama Direktörü Şükrü Dinçer “Aslan Max hepimizin içindeki çocuğun simgesi. Algida Max’la 7–8 yaşında tanışan çocuklar bugün üniversiteye gidiyor. Yeni kuşaklar Max ile büyümeye devam ediyor” dedi. Dinçer, Aslan Max’ın tarzında -dönem trendlerine bağlı olarak- değişiklikler yaşandığını belitti. Max’la ilgili yapılan araştırmalara da değinen Şükrü Dinçer, çocuklar kadar yetişkinlerin de Max’ı sevdiğini, bunun en önemli nedenlerinden birinin de Max’ın çocuklukla ilgili en güzel duyguları uyandırması ve içimizdeki çocuğu ortaya çıkarması olduğunu belirtti.

Algida Max çocukların kolektif eğlence kültürüne katkıda bulunuyor

Algida Max Marka Müdürü Leyal Eskin Yılmaz ise; çocukların her geçen gün daha az sokakta oynadığına dikkat çekerek Algida Max’ın çocukların kolektif eğlence kültürünü geliştirmek istediğini vurguladı. Yılmaz, bu sorumluluk duygusuyla Türkiye’nin en büyük gezici eğlence parkı Maxland’ı yarattıklarını anlattı. Spiderman, Looney Tunes gibi çocukların sevdiği karakterleri ürünlerine taşıdıklarını da anlatan Yılmaz, http://www.aslanmax.com’da da çocukları gezmeye, arkadaşlıklar kurmaya teşvik ettiklerinin altını çizdi.

Algida Max Marka Müdürü daha sonra Maxland’in 2 Haziran’da, İstanbul Maçka’daki Küçükçiftlik Parkı’nda çocuklarla buluştuğunu, 10 Haziran’a kadar İstanbul’da kalacağını ve önümüzdeki günlerde sırasıyla Ankara, İzmir, Antalya ve Adana’ya gideceğini anlattı.

Ardından, Algida yöneticileriyle gazeteciler Maçka, Küçükçiftlik Parkı’nda kurulmuş olan Maxland’i gezerek oyunları denediler.

Casio Baby-G 2007 Saatleri

Ersa güvencesiyle müşterileri ile buluşan Casio, fonksiyonelliği ve modayı bir arada sunan modellerini her geçen gün zerafet ve şıklık ile yenileyerek ön plana çıkartıyor. Casio, Baby-G serisinin 2007 modellerini hareketli yaşam tarzını benimseyen her zaman genç bayanların beğenisine sunuyor. Koleksiyonda yer alan Baby-G modelleri saat olmanın dışında hayatı kolaylaştıracak özelliklere sahip. Bu özellikler arasında beş ayrı zaman için alarm modu ve tekrar fonksiyonu, saat başı sinyal verme, her an ulaşabilmeniz için telefon numaralarınızı girebileceğiniz bir hafıza, kronometre, geri sayım yer almakta.

Güneş enerjili pil ile çalışan Casio Baby-G modellerinde, pil güç seviyesi göstergesi sayesinde, dolum ihtiyacı olup olmadığı da kolayca anlaşıyor. Karanlık ortamda, otomatik yüze çevrildiğinde kadranı aydınlanarak kolay görüş sağlayan modeller ayrıca 100 metre su geçirmez özellikteler. Birçok özelliği bir arada sunan Casio, hafızasında yer alan uluslararası şehirlerin saatlerini de kolayca takip etmenizi sağlıyor.

Casio koleksiyonunda yer alan Baby-G saatler, pembe, turuncu, yeşil ve beyaz gibi vazgeçilmez enerjik renk alternatifleri ile kendini her zaman genç hisseden bayanların zevkine hitap etmeyi amaçlıyor.

Koleksiyonda yer alan Casio saatlere Tepe Nautilus’da açılan Casio Point ve tüm seçkin Casio bayilerinden ulaşılabilir.

http://www.ersa.com.tr

Nokia Siemens Networks Türkiye Liderliği Hedefliyor

Nokia Siemens Networks Kuzeydoğu Bölgesi Direktörü Volker Ziegler; Türkiye Bölgesi Direktörü Kumar Sasank ve Türkiye Ülke Direktörü Murat Kırçuval, Nokia’nın Şebekeler İş Grubu ile Siemens’in telekomünikasyon altyapısı ile ilgili birimlerinin birleşmesiyle oluşan Nokia Siemens Networks tarafından düzenlenen toplantıya katıldılar. Nokia Siemens Networks’ün vizyonunun ve planlarının paylaşıldığı toplantıda Nokia ile Siemens’in mobil iletişim alanındaki ortak bilgi birikimi ile Siemens’in sabit şebekeler alanındaki uzmanlığının bu bileşiminin “sektörde başka bir örneğinin bulunmadığı” ve böylece müşterilerine bütünleşik ve gelecek nesil teknolojilerde açık bir portföy seçim avantajı sunduğu vurgulandı.

Kuzeydoğu Bölgesi Direktörü Volker Ziegler, Nokia Siemens Networks'ün tüm dünyadaki müşterileriyle iş ortaklıkları kurarak, sektörel dönüşüm çalışmalarında başarıya ulaşmalarına yardımcı olmak için gerekli tüm olanaklara sahip olduklarını belirtti. Ziegler açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“Mobil ve sabit şebeke altyapısı çözümlerinde eksiksiz ve dengeli ürün portföyümüzle giderek artan hizmet taleplerini karşılıyoruz. Ayrıca güçlü ve her türlü desteği sağlayacak iki şirketin ortaklığına da sahibiz. Siemens, örneğin iletim ve altyapı hizmetleri alanında büyük altyapı projelerine imza atarken, Nokia’nın, uçtan uca rakipsiz çözümleri, farklılığımızı ortaya koyan temel faktörlerden biri.”

Türkiye Bölgesi Direktörü Kumar Sasank ise yaptığı sunumda Nokia Siemens Networks’ün Türkiye’deki faaliyetlerini açıkladı:

“Türkiye’de Nokia ve Siemens’in toplam 195 yılı aşkın bir deneyimi bulunuyor. Operatör müşterilerimizin bir yandan 3G, WiMAX, IPTV ve Bütünleşik Servisler alanında yeni hizmetlerini devreye sokarken yaşadıkları zorlukları aşabilmelerine, diğer yandan şebekelerinin işletme maliyetlerini sıkı bir şekilde kontrol edebilmelerine yardımcı olmak üzere en iyi yerel bilgi birikimine sahibiz. İş ortaklarımızla birlikte, sunduğu hizmetlerin ölçeği ve karmaşıklığı açısından benzersiz bir büyüme gösteren bu sektörde, operatörlerin kendileri için çok kritik olan Tahsilat ve Faturalandırma çözümlerini; Müşteri İlişkileri Yönetim çözümlerini ve Operasyon ve İş Destek Sistemlerini hayata geçirmelerine yardımcı olmak üzere çok iyi konumlanmış bulunuyoruz. NSN olarak, büyük bir güç ve istekle işe başladık. Çeşitli sektörlerde şimdiden ilk üç sırada yer alıyoruz ve Türkiye’deki müşterilerimize hizmet etmek için çok iyi bir şekilde örgütlenmiş bulunuyoruz. Nokia Siemens Networks, Türkiye’de yerel olarak sahip olduğu geniş deneyim ve bilgi birikimini, tüm dünyada faaliyet gösteren bir sektör liderinin gücüyle birleştiriyor. Şirketimiz yaklaşık 150 ülkede faaliyet göstererek 600’ü aşkın müşterisine hizmet veriyor.”

Nokia Siemens Networks Hakkında

Nokia Siemens Networks küresel bir iletişim servisleri sağlayıcısıdır. Mobil ve sabit hatlı şebeke altyapısı çözümlerinden oluşan bir ürün portföyüne sahip ve dünya genelinde 20 bin servis çalışanı bulunuyor. Nokia Siemens Networks 2006 yılına ait 17,1 milyar Avroluk fiktif geliriyle en büyük telekomünikasyon şirketlerinden biri durumundadır. Merkezi Espoo-Finlandiya’da olan Nokia Siemens Networks yaklaşık 150 ülkede faaliyet gösteriyor. Şirket, Nokia’nın Şebekeler İş Grubu ile Siemens telekomünikasyon altyapı hizmetlerini bir araya getiriyor. WCDMA/HSPA şebekelerinde bir sektör lideri olan Nokia Siemens Networks, bugüne kadar 96 WCDMA şebekesine ve 50’ye yakın HSDPA şebekesine imza atmış ve bu şebekelerle yüz milyona yakın abonenin iletişim hizmetlerinden yararlanmasını sağlamıştır. http://www.nokiasiemensnetworks.com

Oracle'dan KOBİ'lere Özel

Oracle, KOBİ’lerin kısıtlı kaynaklarına uyması için veritabanının kurulumunu, konfigürasyonunu ve yönetimini basitleştirdi. Oracle, Dünyada 19.000 KOBİ’nin başarıyla kullandığı bu sistem ile KOBİ’lerin çok düşük maliyetlere verilerini saklamaları, paylaşmaları, güvenliklerini sağlamaları ve yönetmeleri için gerekli tüm teknolojileri sağlıyor.

Oracle sunduğu ölçeklenebilir çözümler ile KOBİ’lere kendileri büyürken ortamlarını da genişletmeleri için BT yetenekleri sunuyor. Oracle Database 10g Standard Edition One, KOBİ’lere veritabanı çözümü olarak, Oracle E-Business Suite Special Edition, JD Edwards EnterpriseOne, JD Edwards World, PeopleSoft Enterprise ve Siebel CRM de Oracle’ın iş uygulamaları olarak, tüm dünyada 19.000 KOBİ tarafından başarıyla kullanılıyor.

Oracle Database 10g Standard Edition One, KOBİ’lere işlemlerini yönetmek, verileri ve dosyaları kaydetmek için ölçeklenebilir ve hızlı bir veritabanı çözümü olurken; iş uygulamaları ise, büyük kurumların sahip oldukları fonksiyonlara ve güvenilirliğe sahip olması avantajı ile rekabet gücü sağlıyor.

Oracle’ın dünya üzerindeki KOBİ gelirleri üzerinde iş ortaklarının ağırlığı da giderek artıyor. Yazılım gelirlerinin % 44’ü ve EMEA gelirlerinin % 45’i Oracle’ın iş ortakları ile sağladığı çözümler üzerinden sağlanıyor.

İşsizlik Sigortası İşsize Yaramıyor

İşsizlik Sigortası'nın uygulamaya başladığı Mart 2002 tarihinden 31 Mart 2007 tarihine kadar geçen sürede yaklaşık 3 milyon işsizden sadece 814 bin kişi yararlandı. İstanbul Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) “İşsizlik Sigortası ve Yeni Gelişmeler” başlıklı raporunu açıkladı. Mayıs 2007 tarihli söz konusu rapora göre, 30 Nisan 2007 itibarıyla İşsizlik Sigortası Fonu'nun toplam varlığı 25 milyar 869 milyon YTL iken sigorta giderleri 1.2 milyar YTL ve ücret garanti fonu 7 milyon 16 bin YTL oldu.

Rapora göre, gerek diğer ülke uygulamaları gerek Türkiye'deki çalışma koşullarına göre yararlanma koşulları oldukça ağır olan İşsizlik Sigortası'na bugüne kadar 907.941 kişi başvuruda bulundu ve 814.104 kişi işsizlik ödeneği almaya hak kazandı. Raporda, Nisan 2007 dönemi içerisinde sadece 103.251 kişinin işsizlik sigortası fonundan yararlanabildiği belirtildi.

TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı ve İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, hiçbir ülkede prim ödeme süresinin Türkiye kadar ağır olmadığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: "2007 yılı Nisan ayı baz alındığında, toplam 2.760.000 işsizden sadece 103.251 kişinin fondan yararlanması, işsizlik sigortasının gerçek amacına ulaşmadığının çok önemli bir göstergesi. Fonda toplanan paranın çok düşük bir kısmı işsizlerin kullanımına ayrılmıştır. En azından son üç yılda 450 gün prim ödeyenlere de 120 gün süreyle işsizlik sigortası yardımları verilmesine ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Böyle bir düzenleme fondan yararlanabilecek 'şanslı işsiz'lerin sayısını biraz arttırabilir."

İşsizlik Yardımı Çok Düşük

Fondan yararlanabilmek için gereken yasal süreyi dolduran işsizlere de çalışırken aldığı günlük net kazancın yüzde 50'sinin 30 ile çarpımı tutarında aylık ödeme yapılıyor. Ancak bunun üst sınırı asgari ücretin net tutarı olarak uygulanıyor. Bu durumda özellikle yüksek maaş alan ve buna göre yüksek tutarda prim ödeyen sigortalılar işsiz kaldığında düşük tutarda işsizlik yardımı alıyor. Örneğin: Aylık 2.100 YTL net ücret alan bir kişinin brüt ücreti 2.930 YTL. Bu tutardan;

SSK primi işçi payı olarak 410 YTL,
İşsizlik sigortası primi işçi payı olarak 29 YTL,
Damga vergisi olarak 17 YTL,
Gelir vergisi olarak 373 YTL ödemektedir. (%15 vergi diliminden hesaplanmıştır)

Ayrıca, işveren payı olarak da, 571 YTL SSK primi ve 58 YTL işsizlik sigortası primi kesiliyor. Diğer bir deyişle bu işçi için her ay toplam 1.458 YTL vergi ve sigorta primi alınmasına rağmen işsiz kaldığında kendisine ödenecek tutar asgari ücretin net tutarı olan 403,03 YTL’yi geçemiyor.

Türkiye ile Bazı Ülkelerin Karşılaştırılması
Türkiye

İşsizlik Ödeneğine Hak Kazanmak İçin Prim Ödenmesi Gereken Süre


Son üç yıl içinde 600 gün prim ödemiş olmak

Ortalama Günlük Kazanç tavanı


Aylık 403,03 YTL

İşsizlik Ödeneği Oranı


Net Ücretin %50’si (Net asgari ücreti geçmemek üzere)

İşsizlik Ödeneği Süresi


Sigortalının prim ödeme süresine göre 6 ay ile 10 ay arasında değişiyor.

BELÇİKA

İşsizlik Ödeneğine Hak Kazanmak İçin Prim Ödenmesi Gereken Süre


Sigortalının yaşına göre geçmiş 18 ay içerisinde 182 gün ile geçmiş 36 ay içerinde 624 gün prim ödemiş olma

Ortalama Günlük kazanç tavanı


65 Avro

İşsizlik Ödeneği Oranı


Referans Kazancın %55-60 arası değişiyor.

İşsizlik Ödeneği Süresi


Uzun dönemli işsizlik ve aktif iş arama dışında süresiz

İSPANYA

İşsizlik Ödeneğine Hak Kazanmak İçin Prim Ödenmesi Gereken Süre


Asgari prim dönemi: yasal işsizlik durumunun sona ermesi veya prim ödeme zorunluluğunun kalktığı tarihten itibaren 6 yıl boyunca en az 360 gün.

Ortalama Günlük kazanç tavanı


İşsizliğin sona ermesi ile birlikte 180 prim günü için çalışanın ortalama prim tabanı. Sosyal güvenlik primleri için azami sınır uygulanır.

İşsizlik Ödeneği Oranı


İlk 180 gün için referans gelirlerinin %70’i; daha sonra %60.

Azami: asgari ücretin %170’i, %195’i veya %220’si.

Asgari: bağlı çocuklar ile birlikte asgari ücretin %100’ü; bağlı çocuklar olmadan asgari ücretin %75’i.

İşsizlik Ödeneği Süresi


Takip eden 6 yıldan sonraki prim dönemine dayalı olarak ödeme süresi 4 ay ile 2 yıl arasında.

7 Haziran 2007 Perşembe

Kipa'da Son Fiyat Sistemi

Avrupa ve Amerika’da yaygın olarak uygulanan ve son kullanma tarihleri yaklaşmakla birlikte, hiçbir şekilde güvenli tüketim süresi kapsamı dışında yer almayan ürünlerin, uygun fiyatlarla müşterilerle buluşturulduğu sistem artık Kipa mağazalarında da uygulanıyor. Özellikle öğrencilerin ve çalışanların yoğun ilgi gösterdiği günlük tüketime uygun ürünler, tüketici dostu bu sistem sayesinde Kipa müşterilerine çok uygun fiyatlarla sunuluyor.


Pilot bölge olarak ilk kez İzmir Kipa mağazalarında “Son Fiyat” sloganı ile uygulanan bu sistem, gördüğü yoğun ilgi nedeniyle Kipa’nın bulunduğu diğer tüm kentlerde de uygulanmaya başladı.


Yurtdışında, özellikle Avrupa’daki hipermarketlerde, tüketiciler tarafından yoğun ilgi gören bu sistemi ilk kez Türkiye’ye getiren Kipa, müşterilerine tazeliğini ve kalitesini koruyan ürünleri daha ucuz fiyatlarla satın alma fırsatı yaratıyor. Üstelik ürünlerin atık ya da iade edilmesi oranını önemli oranda azalttığı için, bu uygulama, çevreye katkı sağlıyor ve tedarikçiler tarafından da destekleniyor. Böylece hem satıcı, hem tüketici, hem tedarikçi hem de çevreye olumlu katkılar sağlayan ve herkesin kazançlı çıktığı bir uygulama ortaya çıkıyor.


Kipa hipermarketlerinde, “Son Fiyat” sloganı ve sarı etiketlerle yalnızca 1 gün süreyle satışa sunulan bu ürünler, üzerinde yasal uyarılar bulunarak ve tüketiciler gereği gibi bilgilendirilerek satışa sunuluyor. “Son Fiyat” sistemi dahilinde tüketicilerle buluşturulan ürünler, tedarikçiler tarafından üretilen ürünlerin paket ve ambalajlarında yer alan son kullanım tarihleri dikkate alınarak seçilmekte ve bu nedenle herhangi bir sağlık riski taşımamaktadır. Müşterilerinin sağlık ve güvenliğini en önemli önceliği olarak göre Kipa, bu nedenle risk oluşturabilecek dökme ürünler, hijyenik özelliği bulunan ürünler, kırmızı et, balık, pasta, baklava, sağlık, kozmetik ve bebek ürünleri gibi ürünlere “Son Fiyat” sistemi içinde yer vermemektedir. Ağırlıklı olarak taze gıda ve gıda ürünlerinin yer aldığı “Son Fiyat” uygulamasında, hazır salatadan, günlük yoğurt ve süte, günlük ekmekten, meyve ve sebzeye kadar çeşitli günlük tüketime uygun ürünler yer alıyor.


Günlük tüketime sunulan unlu mamüller, son kullanma tarihine 3 gün kalan paketli tavuklar, ayrıca son kullanma tarihine 5 gün kalan paketli şarküteri ürünleri ve peynirler denetim dahilinde sistemde yer alıyor. Kipa, “Son Fiyat” sloganıyla Türkiye’ye taşıdığı bu sistemi, kendi bünyesinde yer alan denetim grubu yoluyla, sıkı bir kontrol ve güvenlik yöntemi ile yürütüyor.

Kipa’da gıda güveliği ile ilgili mevzuat ve standartların fazlasıyla yerine getirildiğini, gerekli denetimlerin periyodik olarak yapıldığı ve ürünleri sağlayan tedarikçilerinin de denetlendiğini bilen Kipa tüketicileri, “Son Fiyat” uygulaması kapsamında satışa sunulan ürünleri, son kullanma tarihleri içinde güvenle tüketebileceklerini biliyor.


Yurtdışında özellikle öğrenciler ve çalışanlar tarafından yoğun ilgi gören bir sistemi Türkiye’ye taşıdıklarını belirten Kipa Operasyon Direktörü Richard Baker, “Gıda ürünlerini, son kullanma tarihlerini de göz önüne alarak ve risk gruplarına göre belirlenmiş belirli sürelerden önce, indirimli fiyatlardan satışa sunuyoruz. Mevcut ürün listesinden risk gruplarına göre belirlenen bu ürünler, kalitesi ve güvenliği bozulmadan, en uygun fiyatlarla Kipa müşterilerine sunuluyor. Bugüne kadar uygulamamız ile ilgili hiçbir şikayetle karşılaşmadığımız gibi, yoğun bir şekilde uygulamamızın beğenildiğine ilişkin geri bildirimler almaktayız” diye konuştu.


Müşteriye güvenli bir tüketim süresi bırakarak ve gıda güvenliği açısından uyarılar ile sunulan ürünlerin yer aldığı sistemin faydalarına dikkat çeken Baker, “Son Fiyat sloganı ile sunduğumuz uygulama sayesinde müşterilerimize daha ucuz fiyatlarla, tazeliğini ve kalitesini koruyan ürünler satın alma imkanı sunarken, diğer taraftan raflarımızda daha taze ürün bulundurma fırsatı yakalıyoruz. Tazeliği korumak, rafları yönetmek anlamında da sıkı denetim yapan ekibimiz ile birlikte daha düzenli bir sistem oluşturduk. Hiç bir ürün grubunu son gününde satışa sunmuyoruz” dedi.


“Son Fiyat” sistemiyle sarı etiketler ve yasal uyarılar ile raflarda sunulan ürünlerin günlük tüketime uygun ürünler olduğunu vurgulayan Baker, sarı etiketler ile sunulan bu ürünlerin bulunduğu raflarda, ”Son kullanım tarihine kadar tüketebileceğiniz miktarda ürün satın alınız” şeklinde uyarıların yer aldığını, bugüne dek uygulamadan dolayı zehirlenme ya da benzeri bir şikayetle müşteri şikayeti gelmediğini ve uygulamanın sadece müşterilerden değil, Kipa çalışanları tarafından da yoğun ilgi görüldüğünü kaydetti. Baker, son olarak, bu uygulamanın genişlemesi ve küçük büyük diğer perakendecilerin de son kullanma tarihleri yaklaşan ürünleri, müşterilerine daha uygun fiyatlardan sunmaları gerektiğini belirterek, “Uygulama herkese fayda sağlayacağı için özellikle tüketici dernekleri ve çevreci dernekler tarafından desteklenmelidir” dedi.

İstikbal Ev Concept Mağazası İstanbul'da

Mobilya sektörünün öncüsü İstikbal, ev konsept mağazacılık anlayışını Türkiye çapında dev mağazaları ile yaymaya devam ediyor. İstanbul’da ilk defa İdealtepe’de açılışı gerçekleştirilecek olan 4000 metrekarelik İstikbal Ev Concept mağazası ev dekorasyonu ve ihtiyaçlarına yönelik yüzlerce ürünü aynı çatı altında sunan bir merkez olma özelliği taşıyor.

9 Haziran Cumartesi günü saat 16:00’da, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Boydak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Boydak ve Bekir Boydak gibi bir çok üst düzey yöneticinin katılımı ve konuşmaları ile gerçekleştirilecek olan İstikbal İdealtepe Ev Concept mağaza açılışı, sürpriz etkinlikler ile de devam edecek. Vatan Şaşmaz’ın sunuculuğunda, Tatyana, Şenay Akay ve Tuba Özay’ın renkli showlarıyla keyifli görüntülere sahne olacak Ev Concept açılışına pek çok sayıda önemli isim de katılacak.

Tarih : 9 Haziran 2007, Cumartesi
Saat : 16:00
Yer : İdealtepe Sahilyolu No:136 Maltepe / İstanbul

Denizbank'tan Çukobirlik Üyelerine

Kurulduğu günden bugüne tarım sektöründe sürdürdüğü faaliyetler ve sektörde gerçekleştirdiği yenilikler ile özel bankalar arasında farklı bir yere sahip olan DenizBank, bu alandaki ürünlerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Türkiye’de kendi bünyesinde Tarım Bankacılığı Grubu oluşturan ilk özel banka olan DenizBank, 12 vilayette 36 kooperatifi ile 65 bin üretici ortağına her türlü kooperatifçilik hizmetlerini sunan Çukobirlik (Çukurova Pamuk, Yerfıstığı Ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği) üyelerine çeşitli kolaylıklar sağlayacak Çukobirlik Kartı’nı çiftçilerin kullanımına sundu.

Bugün, ülke ve bölge tarımına önemli katkılar sağlayan Çukobirlik, hasat dönemi sonunda çiftçinin teslim ettiği ürününe karşılık çiftçiyi kredilendiren bir kuruluş olarak konumlanıyor. Verilen bu kredi ile üye çiftçiler, Çukobirlik’ten ihtiyaç duydukları tohumluk, zirai ilaç ve gübre gibi malzemeleri temin ediyor. DenizBank – Çukobirlik arasında yapılan işbirliği çerçevesinde ise artık üyelere verilen Çukobirlik Kartı’na yüklenen limit ile çiftçiler, Çukobirlik’ten tarımsal ihtiyaçlarına yönelik alışverişini daha hızlı ve daha uygun fiyata yapıyor.

DenizBank’ın “Çukobirlik Kart” tanıtım toplantısında konuşan DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş “DenizBank olarak hedefimiz, Türkiye’nin her bölgesine tek tek ulaşarak boğaz tokluğuna çalışan çiftçi düzeninden, üretimini ekonomik değere çeviren işletmeler düzenine geçebilmek” dedi. Ateş sözlerini şöyle sürdürdü: “DenizBank olarak üreticimizi desteklemeyi görev sayıyoruz.

Bu misyon çerçevesinde, tüm Türkiye’de çiftçilerimiz ile biraraya geliyor, onları dinliyor; beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda elimizden gelen desteği vermek için çalışıyoruz. Tekrar altını çizmek isterim ki biz, çiftçiye yaklaşımımız çerçevesinde, onları birer ‘işadamı’ olarak konumluyoruz”

Çukobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Öztürk ise yeni uygulamanın Çukobirlik üyelerine her bakımdan büyük rahatlık ve kolaylık sağlayacağını belirterek, kurumun da üyelere daha iyi hizmetler sunabileceğini ifade etti. Çukobirlik Genel Müdürü Fevzi Kılıç da “Çukobirlik olarak, ortaklarımıza sattığımız emtiada aylık % 2 vade farkı uygularken, DenizBank kart sahiplerine % 1.98 vade farkı uygulayacak. Yine Çukobirlik vadesi geçen borca aylık % 3.5 oranında faiz uygularken, yapılan anlaşma gereği DenizBank bu oranı % 2.5’e indirdi. Ayrıca, kendi imkânlarıyla ayakta duran ve ortaklarına hizmet sunan Çukobirlik, yeni uygulama ile verdiği emtianın bedelini tamamen tahsil etme imkanı bulacak” dedi.

DenizBank’ın Çukobirlik üyelerine yönelik olarak hazırladığı kart hakkında bilgi veren DenizBank İşletme ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk ise “DenizBank 2003 yılından 2006 yılı sonuna kadar Türkiye genelinde kredi verilen üretici sayısını 26 kat artırarak, 40.120’ye ulaştırdı. Tahsis edilen kredi tutarı ise aynı dönemde 57 kat artarak, 512 milyon YTL’ye ulaştı” diyerek, yapılan işbirliği çerçevesinde sadece Çukurova bölgesinde ilk yıl 25 bin, sonraki yıllarda 60 bin üyenin bu karta sahip olmasını ve bu sayede Çukobirlik üyelerine toplamda 200 trilyon kredi desteği hedeflediklerini belirtti.

“Çukobirlik Kart”ın sunduğu avantajlar

Denizbank - Çukobirlik işbirliği çerçevesinde hayata geçirilen kart, Çukobirlik’in 33 kooperatifinde geçerli olacak ve bu kart ile çiftçi tarımsal ihtiyaçlarını satın alacak. Öte yandan daha önce Çukobirlikten yaptığı alışveriş için %2 vade farkı ödeyen Çukobirlik üyeleri, Çukobirlik Kartı ile %1.98’lik bir vade farkı öderken, şu anda %3.5 olarak ödediği gecikme faizini ise %2.5 olarak ödeyecek.

İstihdam Artışı Yavaşlıyor

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi 2007 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemi sonuçları ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“2007 yılının ilk üç aylık sonuçlarına göre, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla tarım dışında, işgücü 602 bin, istihdam ise 625 bin kişi artmıştır. Tarım sektöründe ise, işgücü 157 bin artarken, istihdam 170 bin kişi yükselmiş bulunmaktadır. Türkiye genelinde, 2007 yılı birinci çeyreği itibariyle işsizlik oranı yüzde 11,4, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 14,2 olarak tahmin edilmiştir.

İstihdam rakamları ekonomik faaliyete göre incelendiğinde, sanayi ve hizmet sektörlerindeki istihdam artışındaki yavaşlamanın devam ettiği görülmektedir. Geçen yıla oranla, 2007’nin ilk döneminde sanayi sektöründeki artış yüzde 3 (137 bin kişi), hizmetler sektöründeki artış ise yüzde 4 (451 bin kişi) olarak gerçekleşmiştir.

İç talebin yavaşlamasıyla beraber, hizmet sektörlerinde yaratılan yeni istihdam artışı da yavaşlamaktadır. 2005 yılında, ticaret sektöründe 381 bin kişilik yeni istihdam yaratılırken, 2006’daki artış 149 bin kişiye gerilemiştir. Ticaret dışındaki diğer hizmet sektörlerinde ise benzer eğilim devam etmekte, yaratılan yeni istihdam yavaşlamaktadır. Son bir yıllık dönemde, tarım dışında yaratılan istihdam, işgücü arzını ancak karşılayabilmekte ve işsizlik oranının istenilen seviyeye gerilemesi mümkün olmamaktadır.

Türkiye’de istihdam olanaklarının artırılması gerekliliğinin yanı sıra, yaratılan istihdamın niteliği de geliştirilmelidir. 2007’nin ilk döneminde, 21 milyonu aşan toplam istihdamın %46’sı, esas işlerinden dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayan çalışanlardan oluşmaktadır. Tarım sektöründe çalışanların sosyal güvenlik sistemi içerisine girmemesi yapısal bir nitelik taşımakta, çalışanların tamamına yakını kayıt dışında yer almaktadır. Tarımdaki bu yapı kalıcı olmakla birlikte, son yıllarda tarım dışındaki sektörlerde de kayıt dışında çalışma eğiliminin giderek yaygınlaştığı gözlenmektedir. 2002 ve 2003 yıllarında, toplam kayıt dışı çalışanların %39’u tarım dışı sektörlerde yer alırken, bu oran son üç yılda yükselmiş ve yılın ilk üç aylık döneminde %52’ye ulaşmıştır.”

Efsane Pele Türkiye'ye Geliyor

Futbol dünyasında kırılmadık rekor bırakmayan, bütün dünyada futbolun güzelliğinin temsilcisi olarak gösterilen, yüzyılın yetiştirdiği en başarılı insanlardan biri olarak kabul edilen Pele, Perakende Günleri için Türkiye’ye geliyor. Pele, Soysal tarafından 21-22 Kasım tarihlerinde bu yıl 7’ncisi düzenlenecek olan Perakende Günleri’nde “Sürdürelebilir Başarı” konusunda konuşacak.

Bir röportajında başarıyı “Bir raslantı değildir. Çok çalışmaktır, öğrenmek, azim, fedakarlık ve hepsinden önemlisi yaptığın işi sevmektir” diye tanımlayan Pele, başarısını sürdürülebilir kılmasının sırlarını Perakende Günleri’nde açıklayacak.


Pele Hakkında

Nijerya’da sadece O’nun futbolunu izleyebilmek için Biafra ile yapılan savaşta iki günlük ateşkes ilan edilen, tekniği, rekorları, centilmenliği ile dünyanın izlediği bir futbolcu olan Pele, 1940 yılında dünyaya geldi. 1955’te geçtiği Santos Kulübü’nde 1956’da A takımına alındı. İlk Dünya Şampiyonluğu’nu 1958’de tattı. Üç Dünya Kupası kazanan ilk isim oldu.
1962 Şili Dünya Kupası’nda harikalar yaratan "Siyah Inci"ye zengin Avrupa takımları talip oldu. Fakat, onun yurt dışına transfer olmasını istemeyen Brezilya Hükümeti Pele’yi "Ulusal Hazine" ilan etti.
1977 yılında jübilesini yaptığında, gazeteler, “Gökyüzü dahi dayanamadı ve ağladı.” diye yazdı.
1978’de Uluslararası Barış Ödülü’ne layık görüldü.
1994-98 yıllarında Brezilya Spor Bakanlığı’nı yürüttü.
Birleşmiş Milletler Ekoloji ve Çevre temsilciliği görevini üstlendi.
1999’da Uluslararası Olimpiyat Komitesi, hiçbir Olimpiyat’ta yer almamış olmasına rağmen Pele’yi “Yüzyılın Atleti” seçti.
Halen, spor dünyasında, iş dünyasında ve sosyal sorumluluk alanında tüm dünyada aktif çalışmalar yürütüyor.

Soysal Hakkında

Soysal, perakende ve hizmet sektörlerinin eğitim, gelişim ve bilgi merkezi olma misyonu ile kurucu Suat Soysal önderliğinde 55 kişilik eğitmen ve uzman kadrosu ile hizmet veren bir uzmanlık kuruluşu. Soysal’ın ana faaliyet alanları; eğitimler ve Perakende Okulu, Uluslararası İstanbul Perakende Konferansı, İstanbul Perakende Fuarı ve Perakende Güneşi Ödülleri’nden oluşan dev organizasyon Perakende Günleri; danışmanlık faaliyetleri; Soysal Türkiye Perakende Kataloğu ve yayınlardan oluşuyor. Soysal konusunda uzman uluslararası 5 danışmanlık kuruluşu ile ortak çalışmalara da imza atıyor.

Bellona'dan 10 Yeni Mağaza

Bellona, 10. yılını yenilikleri ile kutlamaya devam ediyor. 26 Mayıs 2007 tarihinde dekorasyonda modayı doyasıya yaşatacak 10 yeni mağazaya daha ev sahipliği yapan Bellona, 10. yılında Türkiye çapında toplam 822 mağazaya ulaşarak mobilya sektöründeki gücünü bir kez daha vurgululadı. Antalya, Samsun (Bafra), Ordu (Fatsa), Erzincan, Erzurum, Sivas, ve İstanbul’da açtığı 4 mağaza ile Türkiye çapında aynı gün ev modasında açılış şöleni gerçekleştiren Bellona, en yeni koleksiyonlarını da 5000 metrekare büyüklüğünde yeni mağazalarında sergiliyor.

Boydak Holding üst yönetiminin de katıldığı açılışlarda konuşan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak “Bellona ürün kalitesi ve çeşitliliğinin yanı sıra satış ve satış sonrası hizmetleri ile mutlak müşteri memnuniyetini sağlamayı kendine ilke edinmiş ve 10 yıl içinde tüketici dostu bir marka olmayı başarmıştır. Bu Bellona ailesi olarak en büyük kazancımızdır. Türkiye’yi saran ev modasını yansıtan dev mağazalarımızda, müşterilerimize en kaliteli ürünleri en son tasarımlarla ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 10 yılda büyük başarılar elde eden Bellona’yı önümüzdeki dönemde daha büyük başarılar beklemektedir.

Kendine özgü başarılı tasarımları ile “Ev Modası”nın öncülüğünü üstlenen Bellona, değişen yaşam koşullarına göre çizgisini, ürünlerini ve hizmet anlayışını sürekli geliştirerek ev dekorasyonunda yeni trendleri belirliyor. Dünya standartında, kaliteli, estetik ve modern yaklaşımı ile oturma gruplarından panel mobilyaya, yataktan ev tekstil ürünlerine, aksesuar ürünleriden halı koleksiyonu ve bahçe mobilyasına kadar tüketici ile buluşturuyor. Bellona, 10 yıldır genç, modern ve dinamik bir marka olarak mobilya sektörünün öncü firmaları arasında yer alıyor. Hayatı daha keyifli kılmayı amaçlayan ev modası yaklaşımını Türkiye çapında yaygınlaştırmayı hedefleyen Bellona, evi tamamlayan zevkli her çeşit ürünü bir bütünlük içinde tek mekanda sunuyor.

Farklı tasarımları, çeşitliliği ve fonksiyonelliği ile tüketicilerine her zaman zevkli alternatifler ile seslenen Bellona, sürekli değişen yaşam koşullarına ayak uydurmak ve müşterilerinin beklentilerini eksiksiz karşılamak için geliştirdiği ürünleri ile ev dekorasyonunda kendi tarzını yansıtmak isteyen tüketiciler için ilham kaynağı olmayı amaçlıyor. Bellona, renk, tarz, estetik uyumu ve birbirini bütünleyen ürünleri ile tüketicilerin evlerini özgürce dekore edebilmesine olanak sağlayarak, ev modasında uyumu yakalamak için çaba ve zaman kaybına son vermeyi amaçlıyor.

Kalite Başarı Ödülü Okulların

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde bu yıl 7’ncisi düzenlenen kamu kategorisinde ‘Ulusal Kalite Ödülleri’ sahiplerini buldu. Bu yıl TC MEB Antalya Koleji, TC MEB Erenköy İlköğretim Okulu, TC MEB Özel Kültür Lisesi, TC MEB Avukat Mail Büyükerman Anaokulu’nun başvurduğu Kamu Kategorisi’nde Ulusal Kalite Başarı Ödülü’nü İstanbul Erenköy İlköğretim Okulu ve Eskişehir Avukat Mail Büyükerman Anaokulu kazandı. İstanbul Erenköy İlköğretim Okulu ve Eskişehir Avukat Mail Büyükerman Anaokulu ödüllerini, KalDer tarafından ‘Kamu Yönetiminde Yenilikçilik ve Yaratıcılık’ ana teması ile 23-24 Mayıs 2007 tarihlerinde düzenlenen 8’nci Kamu Kalite Sempozyumu’nda, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu’ndan aldılar.

Ulusal Kalite Ödülleri’nin, Türkiye’nin kalite alanındaki en önemli etkinliği olduğunu belirten KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Kamu sektöründe bu ödül çok büyük bir itibara sahip. Bu yıl kamu kategorisinde Ulusal Kalite Ödülleri’nin 7’inci yılı. Ulusal Kalite Ödülleri, ülkemizde kalite bilinçlenmesinin artması ve toplam kalite yönetim felsefesinin yaygınlaştırılmasında kuşkusuz önemli rol oynamaktadır. Bu yıl ödülümüze 4 tane eğitim kurumumuz başvuruda bulundu. İki devlet okulumuz kaliteye verdikleri önemi taçlandırdı. Ödül kazanan iki kamu okulumuzun da sınırlı kaynakları vardı. Bunu bahane etmeden kaliteye gerekli önemi verdiler. İstenirse her şartta oluyor. Sonunda da ödül kazanacak sürdürülebilir başarılı sonuçları elde ettiler” dedi.


HİPERAKTİFLER İÇİN KAYNAŞTIRMA SINIFI VAR

Özdeğerlendirme ve kalite ödül sürecinin yoğun bir çaba gerektirdiğine dikkat çeken Nuhoğlu, “Daha uygar, daha rekabetçi ve daha yenilikçi bir toplum için kamu kuruluşlarının kaliteye daha çok önem vermesi gerekiyor. EFQM Mükemmellik modeline göre yapılan çalışmalarda değerlendirme ekibinin raporundaki iyi uygulamalardan bir kaçına bakarsak İstanbul Erenköy İlköğretim Okulu’nda, hiperaktif ve benzer öğrencilerin okul hayatına uyumu için

‘kaynaştırma sınıfında’ 2 hafta özel eğitim veriliyor. Bu eğitimin sonrasında öğrenciler okula daha rahat uyum sağlıyorlar. Bu okulumuz ayrıca her öğrencisini aktif olarak katıldığı bir öğrenci kulübüne üye olmasını teşvik ediyor. Bu okulumuzda çalışan memnuniyetinin yüzde 84, öğrenci memnuniyetinin yüzde 83, veli memnuniyetinin de yüzde 86 olduğu tespit edildi” bilgisini verdi.

KAMU OKULUNDA VELİ MEMNUNİYETİ YÜZDE 97

Ulusal Kalite Ödülü’nün çok büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Çetin Nuhoğlu, “Bu ödülü kazanan kuruluşların topluma verdikleri hizmet ve başarılar da ortada. Eskişehir Avukat Mail Büyükerman Anaokulu’nda, 5-6 yaşındaki öğrenciler okuma yazmayı öğrenmeden, ‘Beyin fırtınası, akış diagramı, çeteleme teknikleri gibi kalite teknikleriyle çalışmaya başladılar ve güleryüz anketiyle geri bildirim veriyorlar. Aynı okulda veli memnuniyeti yüzde 76’dan yüzde 97’ye ulaştı” şeklinde konuştu.

TERÖR DAHİL TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ EĞİTİMDE KALİTE

Mükemmellik yolculuğunda zirveye tırmanmak kadar, sürdürülebilir rekabet güçlerinin korunması ve zirvede kalınmasının son derece önemli olduğuna değinen Çetin Nuhoğlu, “Bu yolculuk kuşkusuz ödül almakla sonlanan bir yaklaşım değil, bir yaşam tarzı olmalıdır. Ülkemizde son dönemlerde tırmanan terör olaylarında gençlerin hatta çocukların ön sıralarda olduğunu üzüntüyle görüyoruz. Gençlerimizin bu terör batağına saplanmaması için eğitime önem vermek gerekiyor. Ancak terör dahil tüm sorunların çözümü eğitimde kalitedir. Bu iki okulumuz eğitimde kalitenin nasıl sağlanacağının en güzel örnekleridir” dedi.

Vestel, Anga Cable Fuarı'nda

“Teknolojinin Türkçesi” sloganıyla yaşamı kolaylaştıran en gelişmiş teknoloji ürünlerini Türkiye’ye ve dünyaya sunan Vestel, tüketici elektroniğindeki iddiasını, 22-24 Mayıs tarihleri arasında Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen Avrupa’nın tek dijital video yayınları fuarı Anga Cable’da dünyanın beğenisine sundu.

Kablo, uydu ve multimedya alanında bir ticari fuar olan Anga Cable’da Türkiye’nin tüketici elektroniği alanında geliştirdiği son teknolojileri temsil eden Vestel, fuarda dijital TV kaydediciler (DTR/PVR), dijital karasal, uydu ve kablo alıcıları, iDTV’ler (dijital tunerli televizyon) ve karasal yayınları alan adaptörler gibi birçok yeni ürün modeli sergiledi.

Vestel’in bütün Avrupa tarafından güçlü, başarılı ve güvenilir bir üretici olarak kabul gördüğüne dikkat çeken Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkan Vekili ve Dış Ticaret Başkanı Turan Erdoğan, Vestel’in geliştirdiği en yeni ürünleri dünyayla buluşturmak amacıyla düzenli olarak birçok uluslararası fuarlara katıldığını belirtti. Erdoğan, “Bu yıl üçüncü kez katıldığımız bu fuarda yeni ürünlerimizi tanıtmayı, mevcut müşterilerimiz ve potansiyel yeni müşterilerle bir araya gelmeyi ve bu yolla dijital ürünlerdeki pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Vestel’in Avrupa pazarlarında elde ettiği başarının en büyük kanıtının pazar payları olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“2006 yılında Avrupa’da satılan yaklaşık 14 milyon dijital alıcının yaklaşık 3,5 milyonu Vestel tarafından üretildi. Böylece dijital alıcılarda yüzde 25 pazar payına ulaştık. Dijital ürünler konusunda Avrupa’nın en büyük pazarını oluşturan İngiltere’de ise hem yazılım hem donanım alanında lideriz. 2006 sonuna kadar satılan yaklaşık 12,5 milyon dijital alıcının 6 milyon adedini, yani yarısını Vestel üretti. 2006 yılında ise satılan her 100 dijital alıcının 59’u Vestel üretimi. En yeni ürünümüz olan dijital TV kaydediciyi Haziran 2006’da İngiltere’de lanse ettik; 2006 sonuna kadar yüzde 60’ın üzerinde pazar payı elde ettik.”

Bu yıl 10 bin metrekarelik alanda toplam 367 şirketin temsil edildiği Anga Cable fuarına 10 bini aşkın ziyaretçinin katılımı bekleniyor.

LÖSEV Town Center İşbirliğinde

Ülkemizin konusunda başarılı sanatçıları lösemili çocuklarımız için kolları sıvadı. Town Center Alışveriş Merkezi Sponsorluğu’nda hayata geçirilecek olan “Beyaz Bir T-Shirt Yeni Bir Hayat” isimli proje ülkemizde ve dünyada hızla artan kanser vakaları ve bunların içinde çocuklukta en sık görülen lösemiye dikkat çekmek için hayata geçiriliyor.

9 Haziran 2007 Cumartesi gecesi Town Teras’ta düzenlenecek organizasyonda konusunda idol olan isimlerin tasarladıkları beyaz T-shirtler bir açık arttırma ile satılarak elde edilen gelirin tamamı LÖSEV Lösemili Çocuklar Vakfı’na bağışlanacak.

1998 yılından bu güne kadar lösemili çocuklar konusunda önemli hizmetler veren ve daima ilkleri hayata geçiren LÖSEV Lösemili Çocuklar Vakfı’nın ülkemizde ilk ve tek olan bir de hastanesi var. Ankara’da bulunan ve yalnızca lösemi hastası çocukların tedavisini yürüten LÖSANTE Lösemili Çocuklar Hastanesi. Bu güne dek yüzlerce çocuğu yaşama bağlayan ve binlercesine yaşama umudu olan Vakfın bugün 3200 kayıtlı lösemili çocuk hastası mevcut.

Town Center Alışveriş Merkezi Müdürü Buğra KÖSE projeye ilişkin olarak: “Town Center AVM dün olduğu gibi, bugün de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, toplumsal sorumluluk bilinciyle bu ülkeye, insanına, doğasına, eğitimine, bilim ve sanatına, kültürüne toplumsal yaşamına hizmet etmeyi görev bilmektedir. Bu noktada, LÖSEV Lösemili Çocuklar Vakfı’na verilecek desteklerle tedavi görebilecek çocuklarımızın sayısını arttırabiliriz. Durumdan vazife çıkartmak gerektiği anlarda, halkımızın duyarlılığı ve destekleri sayesinde bu hastalığa umut olabiliriz.” dedi.

Projeye tasarımını yaptıkları t-shirtlerle destek veren ünlüler arasında Cemil İpekçi, Cengiz Abazoğlu, Faruk Saraç, Erol Albayrak, Deniz Akkaya, Yonca Evcimik, Ece Sükan, Melek Yargıcı, Özlem Süer, Serhan Gürkan, Uğurkan Erez, Belgin Açıkalın ve Ebru Kılıç gibi önemli isimler yer alıyor. T-shirtlerin tanıtımı ise manken Eylem Şenkal tarafından yapacak.

LÖSEV Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Pediatrik Hematolog dr. Üstün EZER bu çalışmanın tüm diğer kurum ve kuruluşlara, sanatçılarımıza örnek teşkil etmesini diliyor. Ve ekliyor: “Tüm bunları yaparken yalnız değiliz. Milyonlarca gönüllümüz, sanatçımız, emeklilerimiz, iş insanlarımız, öğrencilerimiz LÖSEV’e ve lösemili yavrularımıza desteklerini esirgemiyorlar. Yaptıkları yardımlarla onlara hayat veriyorlar. Lösemili çocuklarımız da onları mahcup etmeyerek, yaşama sımsıkı bağlanıyorlar ve % 91 oranındaki iyileşme şansını yakalıyorlar. Destek veren tüm sanatçılara ve Town Center Alışveriş Merkezi’ne proje için var gücüyle imkânlarını seferber ederek göstermiş olduğu çabadan ötürü binlerce lösemili çocuk adına şükranlarımızı iletiyoruz”

Dreamliner'ın Son Montajına Başlandı

Boeing’in yepyeni teknolojilerle ürettiği “Geleceğin Uçağı” 787 Dreamliner fabrikadan çıkmaya hazırlanıyor. Boeing’in Washington-Everett’teki tesislerinde geçen hafta içinde kanat üretimi tamamlanan ilk 787’nin montajına başlandı. İlkinin 8 Temmuz 2007 tarihinde fabrikadan çıkması planlanan Boeing 787 Dreamliner, bugüne kadar 44 havayolundan 568 kesin sipariş alarak, havacılık tarihinin en hızlı satılan modeli oldu.

Ana yapısında ağırlıklı olarak kompozit malzeme kullanılan ilk ticari uçak olan Boeing 787’nin, havacılık tarihinde bir dönüm noktası olacağı öngörülüyor. İlk uçağın montajı için düzenlenen törende konuşan, uçak tanımlama ve üretimden sorumlu 787 Başkan Yardımcısı Scott Strode, “Bugün yeni bir neslin ilk uçağının montajına başlıyoruz. 787 sadece uçuş standartlarını değiştirmekle kalmayacak, uçak üretiminde de yeni bir çığır açacak” dedi.

Boeing 787’de uygulanan üretim sistemi, önceki modellerden kazanılan tecrübelerle şekillendi. İmalat ve kaliteden sorumlu 787 Başkan Yardımcısı Steve Wesbty, “787’nin ana gövdesinde kompozit malzeme kullanmak, üretim açısından birçok avantaj sağlıyor. Bu sayede uçağın dev gövdesi tek parça halinde inşa edilebiliyor. Son aşamada, ön, orta ve alt gövde parçaları, kanatlar, yatay dengeleyeci ve dikey kanatcık olmak üzere, yalnızca 6 ana parçanın bir araya gelmesiyle montaj tamamlanıyor.” diye konuştu.

Boeing 787’nin kompozit yapısı, montaj aşamasında çalışan sağlığı ve çevreye katkı da sağlıyor. Tek parçadan oluşan ana gövde sayesinde, üretim ve montaj süreçlerinde daha az atık ve zararlı malzeme açığa çıkıyor. İlk uçağın montajı yaklaşık 7 hafta sürecek, ancak üretim hızlandıkça 787’nin montaj süresi 3 güne inecek.

Kom 2007 Yaz Mayo Modelleri

Yakıcı güneşi, tuz taneleri gibi bembeyaz kumu ve mavinin her tonunun hakim olduğu billur deniziyle Maldiv Adaları, Kom Mayo'nun 2007 koleksiyonunun çekimlerine ev sahipliği yaptı.

Bembeyaz kumsalları, mercanları, ve mavi rengin her tonunu bir aradabulunduran deniziyle Maldivler'e yerleşen Kom ekibi, katalog çekimlerini düzenli, hızlı ve uyum içinde sürdürdü. Kom 2007 Mayo koleksiyon katalog çekimlerini üç yıldır beraber çalıştığı dünyaca ünlü İtalyan top model Vanessa Hessler ile gerçekleştirdi. 1.79 boyunda ve 90-60-90 vücut ölçülerine sahip olan Vanessa, ülkemize gelerek Kom'un 2006 yılında "Bikini'nin 60. Yılı" ve 2005 yılında "10. Desen Tasarım" defilelerinde podyuma çıkmıştı.

Mankenlik ve fotomodellik dışında ünlü bir film yıldızı olan Vanessa, 2008 Ocak ayında vizyona girecek olan Asterix-3 filminde ünlü Fransız Aktör Gerard Depardieu ve Alain Delon ile birlikte rol alıyor. Depardieu (Asterix), Alain Delon (Cesar), Vanessa Hessler (Princesse Irina) rollerinde oynuyorlar.

Kom Mayo 2007 koleksiyonu'nda bu yıl en dikkat çeken renklerin başında, kum rengi ve beyaz geliyor. Koleksiyon 8 ayrı temadan oluşuyor.

Siyah-Beyaz ekose ve puantiye desenlerle hazırlanmış Brigitte Bardot; Kum rengi ve beyazın payetlerle ve parlak aksesuarlarla karıştırılarak hazırlanan Çölde Safari; Pembe renkli zemin üzerine leopar ve savana desenleri ve desen üzerine işlenmiş pullu, boncuklu pembe çiçeklerden oluşan Romantik Jungle; Siyah-Beyaz'ın birlikte kullanıldığı stilize çiçekler ve grafik desenli emprimelerle hazırlanan, Negatif-Pozitif; Ağırlıklı olarak siyah rengin kullanıldığı ilginç kesimleriyle son derece şık aksesuarlarıyla dikkat çeken mayo ve bikiniler likralı satenler, iri fiyonklardan oluşan; Jet Set; Sezonun trendi kuru kafa ve metal aksesuarların parlak renkler ve çiçeklerle kombinlendiği oldukça genç ve dinamik bir grup olan Rock & Roll; Lolipop renklerinin ağırlıkta olduğu çizgili emprimelerle birlikte renkli taşlarla bezeli hayvan motiflerinin ve jean kumaşlarının pırıltılı ve karikatürize desenli emprimelerle karıştırıldığı rüya serisinden oluşan Alice in wonderland (Alice harikalar diyarında); Küçük evler ve tropikal çiçek desenleriyle süslü brasilian kesimli bikiniler ve mayokinilerden oluşan Island of Happiness (Mutluluk adası); 2007 koleksiyonunun ana temalarını oluşturuyor.

Bu yıl Kom Mayo katoloğunu dünyaca ünlü top model Vanessa Hessler'in fotoğrafları, Türkiye sahillerini de birbirinden renkli, albenili Kom mayoları süsleyecek.

Avea'dan Gençlere Özel

Gençlere gerçek fiyata kaliteli iletişim olanağı sunan ve onların ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürün ve hizmetler geliştiren Avea, her zaman her yerde gençlerin yanında olduğunu bir kez daha gösteriyor. Avea, detaylı araştırmalar sonucunda gençlerin ihtiyaçlarını tespit ederek gençler için yepyeni bir dünya oluşturuyor.

Tüm gençler, kendilerini ifade edebilecekleri, interaktif iletişime geçebilecekleri, oyun oynayabilecekleri bir platform olan “Patlican”a www.patlican.com.tr adresinden erişebilecek, kendi bloglarını diğer gençler ile paylaşabilecek, videolarını yükleyerek kişisel becerilerini sergileyecek, bu sosyal buluşma noktası aracılığıyla ile diğer gençlerle tanışabilecek ve forumlarla da düşüncelerini açıkça tartışabilecekler. Patlican üyeleri aynı zamanda çok çeşitli ekonomik ve sosyal avantajlardan yararlanma imkânına da sahip olacaklar.

Kendini müzik alanında ifade etmek isteyen gençler bu portalden geniş bir içeriğe (stüdyo, müzik yarışmaları, şarkı sözleri vb.) ulaşabilecekleri gibi kendi yaptıkları müzikleri portale yükleyip yine diğer gençlerin oyları ile “Patlican Konserleri”nde ön grup olma şansını yakalayacaklar. Her türlü etkinlik, kampanya ve konserlerle ilgili bilgileri de bu portal üzerinden takip edebilecekler.

9 Haziran Cumartesi günü Parkorman’da gerçekleştirilecek Mor ve Ötesi, Özlem Tekin, Malt, Çilekeş, Göksel, Aslı konserleriyle başlayacak olan “Patlican Konserleri” çerçevesinde 2007 yılı sonuna kadar Antalya, Adana, Eskişehir, İzmir ve Ankara’da Patlicanlı gençler sevdikleri sanatçıların konserlerinde doyasıya eğlenecek, onlarla tanışma ve aynı sahneyi paylaşma imkânına kavuşabilecekler.